Web sitemizi kullanabilmek için javascript özelliğini etkinleştirmeniz gerekmektedir.

Kasım Ayı 2025 Fon Bülteni

Tacirler Portföy Tecrübesi

Yatırım Felsefemiz

Tacirler Portföy’ün ortalama 20 yıl tecrübeli yatırım ekibi, periodik yatırım komitesi toplantılarında yurtiçi ve yurtdışı gelişmeleri, bu gelişmelere bağlı beklentilerin etkileşimlerini inceleyip, birlikte karar alıp, aldığı kararları yönettiği yatırım fonları ve özel portföylere uygulamaktadır. Bu kararların ve uygulamaların uygunluğu uyum departmanınca kontrol edilir, portföylerde gerekli düzeltmeler yapılır. Tacirler Portföy riske göre düzenlenmiş getirisi yüksek ve etkin portföy yönetimi hizmeti vermeyi hedeflemektedir. Bu hedefini gerçekleştirirken müşterileriyle uzun vadeli, güvene dayalı ilişkiyi ön planda tutmaktadır ve müşterilerinin ihtiyaçlarına uygun çözümleri sunmayı amaçlamaktadır.

Yönetilen Varlık Büyüklüğü (MİO TL)

Makro Ekonomik Gelişmeler ve Beklentiler

17 Ekim-9 Kasım tarihleri arasında ABD hisse senedi endeksleri dönem içerisinde tarihi zirveler kaydetmelerinin ardından son zamanlarda daha sık dillendirilen yapay zeka balonu kaygılarıyla gerileyerek nispeten mütevazı bir yükseliş kaydetti. Nasdaq Teknoloji endeksi yatay bir performans sergilerken, S&P 500 %1.0 yükselebildi. Buna karşılık yılbaşından bu yana güçlü performans sergileyen Alman hisseleri sanayi ve ihracat tarafında gelen güçsüz verilerle bir kar realizasyonu yaşadı ve %2 değer kaybetti. Yine güçlü bir ihracat sektörüne sahip Japonya’da ise iktidar partisi liderliğine büyüme ve zayıf Yen taraftarı bir liderin seçilmesiyle hisse senetleri %2.7 yükseldi. Çin ise Donald Trump ve Xi Jinping’in, 30 Ekim 2025 tarihinde Güney Kore’de gerçekleştirilen APEC 2025 Zirvesinde biraraya gelmesinin ardından yumuşama sinyallerinin etkisiyle %2.7 yükseldi. Çin’in yükselişinde teknoloji teması da etkili oldu. Gelişmekte olan ülkelerde ise hisse senedi piyasaları yılbaşından bu yana baskı altında kalanlar sert yükselişler kaydetti. Türkiye, Brezilya ve Endonezya hisseleri sırasıyla %5.2, %8.6 ve %8.7 değer kazandı. Teknoloji temasından faydalanan Güney Kore’de yükseliş %4’e ulaştı. Değerli madenlerde yaşanan sert geri çekilme Güney Afrika’yı olumsuz etkiledi ve geçen dönem %10 yükselen hisselerde %2’lik bir geri çekilme yaşandı. Geçen dönemin yıldız varlık sınıf değerli madenlerde ise keskin bir kar realizasyonu yaşandı ve altın %6, gümüş ise %7 değer kaybetti. Uzun zamandır belli bir aralıkta hareket eden Türk hisselerine yukarı yönlü hareketi veren faktör ise beklenenden daha düşük gelen Ekim ayı manşet enflasyonu oldu. Aylık %2.55 artan tüketici enflasyonu ile yıllık %33.26 seviyesinde olan son 12 aylık enflasyon arakamı %32.87’e indi. Faiz indirim beklentisini tekrar tetikleyen beklenenden düşük enflasyona bankacılık hisseleri %13.3’lük bir yükselişle cevap verdi. Sanayi hisseleri %6, servis hisseleri ise %4 arttı. Altın fiyatlarının artışı ile güçlenen TCMB döviz rezervleri düşen altın fiyatlarıyla tarihi zirvesinden gerilese de Türk lirasının ABD doları karşısındaki seyri geçtiğimiz dönemlerdeki gibi stabil oldu. Türk lirası ABD dolarına karşı sadece %0.7 nominal değer kaybederek reel anlamda değerlenmeye devam etti. Türkiye 5 yıllık CDS’leri geçtiğimiz 270 seviyelerinden 250 seviyelerine gerileyerek olumlu havaya katkıda bulundu. Ancak bunda aynı dönemde tüm gelişmekte olan ülkelerin CDS primlerindeki gerileme de etkili oldu. ABD 10 yıllık tahvil getirilerinin bir nebze artmasına rağmen 10 yıl vadeli Türkiye Hükümeti Euro Bond getirileri de %6.7’lik seviyelerini risk primindeki düşüş sayesinde koruyabildi. Bu dönemde Türkiye’de gündemi değiştirecek ya da piyasaları ciddi anlamda etkileyecek jeopolitik ve siyasi bir haber olmamakla beraber Ekim sonunda İngiliz başbakanı Starmer ve ardından Almanya şansölyesi Merz’in Türkiye ziyaretleri Türkiye ile Batı dünyasının ilişkilerinde bir ilerleme olarak algılanıp olumlu bir hava yarattı.

Detaylı Bilgi İçin Tıklayınız!   -   1.79 MB