Mayıs Ayı 2024 Fon Bülteni
Tacirler Portföy Tecrübesi
Yatırım Felsefemiz
Tacirler Portföy’ün ortalama 20 yıl tecrübeli yatırım ekibi, periodik yatırım komitesi toplantılarında yurtiçi ve yurtdışı gelişmeleri, bu gelişmelere bağlı beklentilerin etkileşimlerini inceleyip, birlikte karar alıp, aldığı kararları yönettiği yatırım fonları ve özel portföylere uygulamaktadır. Bu kararların ve uygulamaların uygunluğu uyum departmanınca kontrol edilir, portföylerde gerekli düzeltmeler yapılır.
Tacirler Portföy riske göre düzenlenmiş getirisi yüksek ve etkin portföy yönetimi hizmeti vermeyi hedeflemektedir. Bu hedefini gerçekleştirirken müşterileriyle uzun vadeli, güvene dayalı ilişkiyi ön planda tutmaktadır ve müşterilerinin ihtiyaçlarına uygun çözümleri sunmayı amaçlamaktadır.
Yönetilen Varlık Büyüklüğ (MİO TL)
Kaynak: www.spk.gov.tr (Nisan 2024 Verisi)
Makro Ekonomik Gelişmeler ve Beklentiler
Nisan, başta ABD olmak üzere Gelişmiş Ülke (GÜ) riskli varlıkların negatif getiriler kaydettiği bir ay oldu. MSCI GÜ endeksi %1.2 geriledi. Bunda canlılığını koruyan ekonomiler, güçlü seyreden enflasyon ve bunların sonucunda FED’den beklenen faiz indirim beklentilerinin ötelenmesi ve hatta faiz artırımı ihtimalinin dillendirilmesi etkili oldu. ABD 10 yıllık tahvil getirileri %4.70’lere ulaştı. ABD Doları’nın diğer GÜ para birimlerine karşı performansını gösteren DXY endeksi son bir yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Gelişmekte Olan Ülkeler’e (GOÜ) portföy akımı açısından olumsuz bir durum söz konusu olmasına rağmen GOÜ ülke riskli varlıkları pozitif getiriler kaydetti. MSCI GOÜ endeksi %1.1 yükseldi. Bu açıdan bakıldığında Nisan düzeltmelerin yaşandığı bir ay oldu. Nitekim Mayıs başında toplanan FED Para Politikası Kurulu hali hazırdaki USD 60 milyar/ay’lık niceliksel sıkıştırma miktarını Haziran ayından başlayarak USD 35 milyar/Ay’a çektiğini açıklamasının ardından aşağı yönlü hareket sonlandı.
Nisan ayında jeopolitik riskler Mart ayından belirgin şekilde ayrışmadı ve Mart ayında USD bazında %8 artış gösteren Altın fiyatları USD 2300/ons seviyelerinde seyrederek Mart ayındaki getirisini korudu. Petrol artan stokların etkisiyle düşüş kaydederken, endüstriyel metal fiyatlarında Çin’de iyileşmeye başlayan ekonomik beklentilerle birlikte güçlü yükselişler yaşandı.
Türkiye’de seçim sonrası beklenen somut sıkılaştırıcı adımlar atılmasa da yüksek faizlerin ekonomi üzerindeki soğutucu etkisi hissedilmeye başlandı. Hem ticari hem de tüketici kredi hacimlerinde artan faiz hadleriyle birlikte yavaşlama söz konusu. Bunun doğal sonucu olarak ekonomide dengelenme devam etti ve TL üzerinde baskı yaratan cari açıkta belirgin bir iyileşme gözlendi. Bu durum, TL’de seçim sonrası beklenen devalüasyon söylentilerini de boşa çıkarttı. Nitekim yurtdışı kaynaklı portföy girişleriyle tarihi dipleri gören Merkez Bankası döviz rezervleri güçlenmeye başladı ve USD’nin TL’ye karşı getirisi 0.8% ile alternatif maliyetinin oldukça altında kaldı.
Nisan ayında, Türk hisse senetleri yabancı yatırımcının artan ilgisi ve seçim sonrası gelen rahatlama ile birlikte %14 gibi ciddi bir performans sergiledi. Bunda kredi derecelendirme kuruluşu S&P’den beklenen not artırımı da etkili oldu. Gerçekten de S&P 3 Mayıs’ta Türkiye’nin döviz cinsinden kredi notunu artırarak, bir sonraki değerlendirme için pozitif beklentisi olduğunu paylaştı. Türkiye’nin TL cinsinden tahvil getirisi ise bir kar realizasyonu sonucunda %26’lardan %29’lara çıktı.