Web sitemizi kullanabilmek için javascript özelliğini etkinleştirmeniz gerekmektedir.

Mayıs Ayı 2025 Fon Bülteni

Tacirler Portföy Tecrübesi

Yatırım Felsefemiz

Tacirler Portföy’ün ortalama 20 yıl tecrübeli yatırım ekibi, periodik yatırım komitesi toplantılarında yurtiçi ve yurtdışı gelişmeleri, bu gelişmelere bağlı beklentilerin etkileşimlerini inceleyip, birlikte karar alıp, aldığı kararları yönettiği yatırım fonları ve özel portföylere uygulamaktadır. Bu kararların ve uygulamaların uygunluğu uyum departmanınca kontrol edilir, portföylerde gerekli düzeltmeler yapılır.

Tacirler Portföy riske göre düzenlenmiş getirisi yüksek ve etkin portföy yönetimi hizmeti vermeyi hedeflemektedir. Bu hedefini gerçekleştirirken müşterileriyle uzun vadeli, güvene dayalı ilişkiyi ön planda tutmaktadır ve müşterilerinin ihtiyaçlarına uygun çözümleri sunmayı amaçlamaktadır

Yönetilen Varlık Büyüklüğü (MİO TL)

Kaynak: www.spk.gov.tr
(Aralık 2024 Verisi)

Makro Ekonomik Gelişmeler ve Beklentiler

Küresel sermaye piyasaları, son bir ayda korumacı ticaret politikalarının devreye sokulmasıyla oldukça sancılı bir dönemden geçti. ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin menşeli ürünlere %145 oranında ithalat vergisi uygulaması, küresel ticaret sistemine yönelik güveni derinden sarstı. Çin’in buna karşılık olarak %125’e varan misilleme tarifeleri açıklaması, küresel piyasalarda büyük bir belirsizlik yarattı. Hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin sermaye piyasaları bu gelişmelere sert tepkiler verdi. Artan risk algısı, yatırımcıları güvenli limanlara yöneltirken, piyasalardaki oynaklık tarihi seviyelere ulaştı. VIX endeksi 18 seviyesinden 52’ye kadar yükselerek son yılların en şiddetli stres ortamına işaret etti. Aynı dönemde altın fiyatları, artan belirsizliklerin etkisiyle 3.500 dolar/ons seviyesine kadar tırmandı. Tahvil piyasalarında da güvenli liman arayışı etkisini gösterdi, ancak ABD tahvil faizleri bu süreçte satış baskısı altında kalarak %4.49 seviyesine kadar yükseldi.

Ancak Trump’ın tarifelerde geri adımlar atmasıyla birlikte aynı şiddette geri dönüşler yaşandı. Nisanda açıklanan tarifelerle %12 düşüş yaşayan S&P 500 endeksi 8 Nisan’da açıklanan ilk geri adım, İngiltere’yle imzalanan ikili ticaret anlaşması ve nihayetinde Çin’le imzalanan 90 günlük tarife ateşkesi sonucunda bu dönemi %17’lik sert bir yükselişle kapattı. Teknoloji şirketlerinin yoğunlukta olduğu Nasdaq Composite endeksi ise %33 gibi tarihi bir yükselişe imza attı. Çin’de Shanghai Bileşik Endeksi ise yaşadığı %7,5’luk düşüşe %9,2 yükselerek karşılık verdi. Güvenli limanlarda ise kâr satışları görüldü; altın fiyatı 3.225 dolar/ons seviyelerine gerilerken, %4’ün altını gören ABD 10 yıllık tahvil faizleri büyüme tahminlerinin tekrar yukarı doğru yenilenmesiyle birlikte yeniden %4.50'ye çıktı.

Bu dönemde Türkiye ekonomisi, dış alemdeki gelişmelerden ziyade yüksek enflasyon ve sıkı para politikası çerçevesinde şekillendi. TCMB, 17 Nisan'da politika faiz oranını mevcut fonlama faiziyle uyumlu hale getirerek yüzde 42,5'ten yüzde 46'ya, gecelik borç verme faiz oranını ise yüzde 46'dan yüzde 49'a yükseltti. Politika açıklamasında şahin bir eğilim vardı ve kılavuz, geçen ayki daha nötr tona kıyasla "enflasyonda önemli ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır" şeklinde yenilendi.

Siyasi alanda son ayın ve hatta son yılların en önemli gelişmesi ise PKK’nın silahlı mücadelesini sona erdirme ve örgütü feshetme kararı alması oldu. Türkiye'nin uzun yıllardır karşı karşıya olduğu güvenlik risklerinin en başında gelen PKK tehdidinin ortadan kalkması ihtimali jeopolitik risk priminde düşüşe neden olarak hisse senedi piyasasında göreli bir iyimserliğe zemin hazırladı.

İBB Belediye Başkanı İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından zaten ABD doları bazında %19 gerilemiş olan BİST 100 endeksi yukarıdaki gelişmelere sınırlı tepki gösterdi. Aynı dönemde %4 gerileyen BIST 100 endeksi olumlu haberlere %7 gibi sınırlı bir yükselişle tepki göstererek yüksek faiz ortamı hakkındaki kaygıların daha ön planda olduğunu teyit etti. Yabancı satışıyla faiz oranları %32,30’ye ulaşan 10 yıllık Türk tahvillerinin tepkisi hisse senetlerine benzer şekilde ılımlı oldu ve faiz oranları %31,30 gibi hala yüksek denilebilecek seviyelerde seyretti

Detaylı Bilgi İçin Tıklayınız   -   3.61 MB