Nisan Ayı 2025 Fon Bülteni

Tacirler Portföy’ün ortalama 20 yıl tecrübeli yatırım ekibi, periodik yatırım komitesi toplantılarında yurtiçi ve yurtdışı gelişmeleri, bu gelişmelere bağlı beklentilerin etkileşimlerini inceleyip, birlikte karar alıp, aldığı kararları yönettiği yatırım fonları ve özel portföylere uygulamaktadır. Bu kararların ve uygulamaların uygunluğu uyum departmanınca kontrol edilir, portföylerde gerekli düzeltmeler yapılır.

Tacirler Portföy riske göre düzenlenmiş getirisi yüksek ve etkin portföy yönetimi hizmeti vermeyi hedeflemektedir. Bu hedefini gerçekleştirirken müşterileriyle uzun vadeli, güvene dayalı ilişkiyi ön planda tutmaktadır ve müşterilerinin ihtiyaçlarına uygun çözümleri sunmayı amaçlamaktadır.

Tacirler Portföy’ün ortalama 20 yıl tecrübeli yatırım ekibi, periodik yatırım komitesi toplantılarında yurtiçi ve yurtdışı gelişmeleri, bu gelişmelere bağlı beklentilerin etkileşimlerini inceleyip, birlikte karar alıp, aldığı kararları yönettiği yatırım fonları ve özel portföylere uygulamaktadır. Bu kararların ve uygulamaların uygunluğu uyum departmanınca kontrol edilir, portföylerde gerekli düzeltmeler yapılır.

Tacirler Portföy riske göre düzenlenmiş getirisi yüksek ve etkin portföy yönetimi hizmeti vermeyi hedeflemektedir. Bu hedefini gerçekleştirirken müşterileriyle uzun vadeli, güvene dayalı ilişkiyi ön planda tutmaktadır ve müşterilerinin ihtiyaçlarına uygun çözümleri sunmayı amaçlamaktadır.

Kaynak: www.spk.gov.tr
(Aralık 2024 Verisi)

Mart ayına nispeten rahat bir hava içerisinde giren dünya ve Türk sermaye piyasaları siyasi
tercihlerin beklentileri aşan ekonomik etkileri sebebiyle tarihi büyüklükte kayıplara imza attı.

ABD başkanı Donald Trump 2 Nisan’da bazı ürünler istisna olmak üzere tüm ülkelere %10, ticaret
dengesinde ciddi açık verdiği belli başlı ülkelere ise %50’ye varan oranlarda ek gümrük tarifeleri
uygulayacağı karara imza attı. İlk etaptaki etkisi yüksek enflasyon, orta ve uzun vadede etkileri
düşük küresel büyüme ve jeopolitik gerilim anlamına gelecek olan bu kararların ardından küresel
hisse senedi piyasalarında panik havası esti ve başta zaten tarihi yüksek çarpanlarla işlem gören
teknoloji şirketleri öncülüğünde bir çöküş yaşandı.

Çin teknoloji senetleri endeksi %25, Nasdaq Teknoloji endeksi %19 ve S&P 500 endeksi %14 düştü.
ABD 10 yıllık tahvillerinin getirisi resesyon beklentisiyle %4 seviyesinin altına geriledi. Küresel
büyümenin en önemli faktörlerinden globalizasyon ve serbest ticaretin hız keseceği tahminiyle
petrol ve baz metallerde %10-14 arası düşüşleri yaşandı. Son zamanlarda temel ekonomik
faktörlerden daha çok jeopolitik gerilim kaynaklı yükseliş trendi yakalamış olan altın ise %4’e varan
bir yükseliş kaydetti.

Türkiye’de ise ekonomi yerini politik gelişmelere bıraktı.Beklentilerden düşük gelen Mart ayı
enflasyonu (%2.5) olumsuz havayı dağıtmaya yeterli olamadı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun
üniversite diploması 18 Mart tarihinde denkliği olmadığı gerekçesiyle iptal edildi ve
Cumhurbaşkanlığı adaylığının önü kesildi. Takip eden günde yolsuzluk suçlamalarıyla görevden el
çektirilerek bazı çalışma arkadaşlarıyla birlikte tutuklu yargılanmak üzere cezaevine
gönderildi.Sokak gösterileri ve boykot çağrıları gündeme damgasını vurdu. Yargının attığı bu
adımlara piyasaların tepkisi çok sert oldu. Türk Lirası ilk gün %10’un üzerinde değer kaybetti. Son
zamanlarda hız kazanmış olan yabancı portföy girişleri yerini çıkışa bıraktı. Merkez Bankası
rezervlerinde 48 milyar dolara yakın önemli bir çıkış yaşandı. Dövizdeki hareketlilik yerli yatırımcıyı
da ürküttü ve Para Piyasaları Fonlarında 700 milyar TL’ye varan bir çıkış gerçekleşti. Merkez Bankası
kanamayı durdurmak amacıyla haftalık repo ihalelerine son vererek faizleri efektif %46 civarına
çıkardı. Yükselen kur ve faiz sebebiyle bankalar başta olmak üzere hisse senetlerinde ciddi bir satış
dalgası yaşandı. Bankacılık endeksi %25 geriledi. Bist 100 getiri endeksindeki 3 gün içerisinde %18
geriledi ancak TCMB’nin döviz kurunu bugüne kadar 38TL civarında tutabilmesiyle panik havası bir
nebze dağıldı.Nihayetinde Borsa İstanbul 100 endeksindeki düşüş son bir ayda sadece %9 oldu.

ABD’nin Türkiye’ye %10 gümrük tarifesi uygulayacağını açıklaması kötünün iyisi olarak algılandı ve
zaten iç politika sebebiyle gerilemiş olan piyasaya etkisi sınırlı oldu. Öte yandan başta Türk lirası
cinsinden tahvil faizlerinde olmak üzere borçlanma maliyetlerinde hatırı sayılır yükselişler yaşandı.
10 yıllık tahvil faizleri %27.5 seviyelerinden %32.5’a yükseldi. 2 yıllık tahvil faizi ise %35’ten %42’e
sıçradı. CDS oranları İmamoğlu olayının ardından 250’den 330’a, ABD tarifelerinin açıklanmasının
ardından ise 360’a tırmandı. Bunla ilintili olarak 10 yıllık USD cinsinden Türkiye tahvillerinin faizi ise
%7.75 gibi mütevazı bir yükseliş kaydetti. Bunda ABD faizlerinin %4’e gerilemesi de etkili oldu