Web sitemizi kullanabilmek için javascript özelliğini etkinleştirmeniz gerekmektedir.

Şubat Ayı 2025 Fon Bülteni

Tacirler Portföy Tecrübesi

Yatırım Felsefemiz

Tacirler Portföy’ün ortalama 20 yıl tecrübeli yatırım ekibi, periodik yatırım komitesi toplantılarında yurtiçi ve yurtdışı gelişmeleri, bu gelişmelere bağlı beklentilerin etkileşimlerini inceleyip, birlikte karar alıp, aldığı kararları yönettiği yatırım fonları ve özel portföylere uygulamaktadır. Bu kararların ve uygulamaların uygunluğu uyum departmanınca kontrol edilir, portföylerde gerekli düzeltmeler yapılır.

Tacirler Portföy riske göre düzenlenmiş getirisi yüksek ve etkin portföy yönetimi hizmeti vermeyi hedeflemektedir. Bu hedefini gerçekleştirirken müşterileriyle uzun vadeli, güvene dayalı ilişkiyi ön planda tutmaktadır ve müşterilerinin ihtiyaçlarına uygun çözümleri sunmayı amaçlamaktadır.

Yönetilen Varlık Büyüklüğü (MİO TL)

Kaynak: www.spk.gov.tr
(Aralık 2024 Verisi)

Makro Ekonomik Gelişmeler ve Beklentiler

Geçtiğimiz ayda hisse senedi piyasaları çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalmasına rağmen tüm dünya genelinde kayda değer kazançlar elde etti. Hisse senetleri gelişmiş ülkelerde %4.2, gelişmekte olan ülkelerde %4.9 yükseliş kaydetti. ABD hisse senedi piyasalarının son yıllardaki itici gücü “Şahane 7’li”nin getirisi ise yatay seyretti. Yapay zeka endüstrisinde rekabet baskısı yaratan Çinli DeepSeek'in piyasaya sürülmesiyle YZ furyasının şirket değerlemelerine etkisi yeniden gözden geçirildi ve teknoloji hisselerinde küresel çapta satış dalgası yaşandı. Sektör lideri Nvidia’nın piyasa değeri, bir günde yaklaşık 600 milyar dolar düşerek ABD borsaları tarihinin en büyük günlük kayıplardan birini kaydetti.

Global piyasalar ABD yönetimi tarafından açıklanan tarifelerin yarattığı belirsizlikleri de aştı. Başkan Donald Trump’ın, Kanada ve Meksika'dan yapılan ithalata %25 ve Çin mallarına %10 ek gümrük vergisi uygulayarak potansiyel ekonomik etkiler ve misilleme önlemleri kaynaklı endişeleri tetikledi. Buna karşılık Kanada ve Meksika uyuşturucu ve insan kaçakçılığıyla mücadele kapsamında daha fazla adım atacaklarını taahhüt ederek tarifelerin bir ay boyunca ertelenmesini sağladı ve olumsuz hava bir nebze dağıldı. Ayrıca yatırımcı duyarlılığı ABD’de 2024 yılı son çeyrek finansallarının güçlü sonuçlarıyla desteklendi. S&P 500 şirketlerinin önemli bir kısmı beklentileri aşan kazançlar bildirdi. ABD’de işsizlik oranında düşüş, artan ücretler ve yüksek enflasyon ekonomide bir resesyon riskinin azaldığına işaret etti.FED’in buna tepkisi ise, 2024'ün son üç politika toplantısında 100 baz puanlık faiz indirimi gerçekleştirmesinin ardından, 28-29 Ocak toplantısında federal fon oranını %4,25- 4,50 arasında sabit tutması şeklinde oldu. Fed Başkanı Jerome Powell, Komite’nin politika faizlerinde daha fazla ayarlama yapmak için "acele etmesine" gerek olmadığını söyledi. Bu kararın ardından ABD 10 yıllık faizleri tekrar %4.50’nin altına geriledi. ABD dolarının diğer gelişmiş ülkelere karşı gücünü ölçen DXY endeksi ise FED kararının ardından hızlı bir yükseliş kaydetmiş olsa da tekrar 108 seviyelerine gerileyerek son bir ayda %1.5’a varan bir düşüş kaydetti.

Altın ise ABD mali yapısının aşırı borçlanma sonucu zayıflayacağına dair kaygıların artması ve küresel ticaret gerilimlerinin süregelen merkez bankası alımlarını daha da körükleyeceği beklentiyle %6.4 değerlenerek 2875 USD/Ons’a ulaştı. Küresel ekonominin beklenenden daha güçlü seyretmesi ise baz metallerin %2 ila %6 arasında değerlenmesine yol açtı. ABD ham petrol stoklarındaki güçlü artış ve ticaret savaşlarının Çin’in ekonomisinde yavaşlamaya yol açabileceği beklentisiyle petrol %5 değer kaybetti.

Türkiye’de ise sermaye piyasalarına son zamanlardaki iyimser beklentileri öteleyecek gelişmeler yaşandı. Türkiye İmalat Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI), Aralık'taki 49.1 seviyesinden Ocak’ta 48'e düşerek daralmanın hızlandığını gösterdi. Bu düşüş, üretim, yeni siparişler ve istihdamdaki azalmaya bağlandı ve sektördeki devam eden zorlukları yansıttı. 23 Ocak'ta TCMB politika faizini 250 baz puan indirimle %45'e çekti. Ancak Şubat ayı manşet enflasyonu %5.03 ile gibi beklentilerin oldukça üzerinde artış gösterdi.Yıllık enflasyon %42.12'ye gerileyerek Mayıs 2024'teki %75'in zirveden düşüş trendini sürdürse de yüksek enflasyon rakamı TCMB’nin bu indiriminin ne kadar objektif olduğuna ve ekonomi yönetiminin enflasyonu düşürme konusundaki kararlılığına dair soru işaretlerini arttırdı.Nitekim TCMB 2025 1. Çeyrek enflasyon raporunda 2025 enflasyon hedefinin %21’den %24 revize edilmesi bu kaygıları teyit eder nitelikte oldu.

Faiz indirimlerinin daha güçsüz olacağı beklentisi endüstri ve finans sektörü hisselerini olumsuz etkiledi. Bu sektörlerde düşüş sırasıyla %2.4 ve 2.3 oldu. Yüksek enflasyondan faydalana hizmet sektörü ise %3.6’lık bir yükseliş kaydetti. Orta uzun vadeli tahvil faizleri de indikleri seviyelerde tutunamayarak tekrar yükseliş kaydettiler ve bunun sonucunda getiri eğrisinin genelinde ancak %3.5 gibi bir sınırlı bir sermaye kazancı sağlayabildiler.

Politika faizindeki indirimlere rağmen halihazırdaki faiz seviyesi Türk Lirasına olan talebi canlı tutmaya devam etti ve TCMB rezervlerindeki döviz artışı rekor kırmaya devam etti. Düşük seyreden cari açığın da yardımıyla TL reel anlamda değerlenmeye devam etti ve USD’nin TL’ye karşı değerlenmesi %1.6 ile hem enflasyonun hem de kısa vadeli faiz getirisinin altında kaldı.

Detaylı Bilgi İçin Tıklayınız   -   3.63 MB